Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Toplam [ 2 ] Sayfa bulundu.Şuan 1.ncı sayfadasınız.------> [ İleri > ]
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Sahip olduğumuz Arzu ALTUN 9.08.2004

Sahip olduğumuz kültürü yenisiyle değiştiriyoruz. Yeniye ödenen bir bedel, geçmişimiz. Sımsıkı bağlı olunan fakat istemeyerek de olsa rafa kaldırdığımız bir olgu. Değişen zaman koşullarına uyum sağlamaya çalışırken kendimizi de değiştirmek...Fikirsel bir yükseliş...Kültürsel bir çöküş sürecine girmek... Mükemmeli ararken kendini kaybetmek yanılgısı.

Sıkıca sarılmak gerekirken hatıralara;nenemin yün çorapları,anamın açtığı çarşaf böreği,mahallenin sıcak tanışıklığı,kapıların hiç kilitlenmeyen anahtarları... Tadını artık alamadığımız bir yaşam zevki... Bağlı kalınmak zorunda olunan gelenekler olmaması ne acı... Ne acı insanın kendi anılarını, çocukluğunun doğal özgürlüğünü eski bir kütüphanenin eski raflarındaki kapakları toz ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Sahip olduğumuz Arzu ALTUN 9.08.2004

Sahip olduğumuz kültürü yenisiyle değiştiriyoruz. Yeniye ödenen bir bedel, geçmişimiz. Sımsıkı bağlı olunan fakat istemeyerek de olsa rafa kaldırdığımız bir olgu. Değişen zaman koşullarına uyum sağlamaya çalışırken kendimizi de değiştirmek...Fikirsel bir yükseliş...Kültürsel bir çöküş sürecine girmek... Mükemmeli ararken kendini kaybetmek yanılgısı.

Sıkıca sarılmak gerekirken hatıralara;nenemin yün çorapları,anamın açtığı çarşaf böreği,mahallenin sıcak tanışıklığı,kapıların hiç kilitlenmeyen anahtarları... Tadını artık alamadığımız bir yaşam zevki... Bağlı kalınmak zorunda olunan gelenekler olmaması ne acı... Ne acı insanın kendi anılarını, çocukluğunun doğal özgürlüğünü eski bir kütüphanenin eski raflarındaki kapakları toz ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
değerli dostum arzu altun 9.08.2004

Uzun zaman oldu ki görüşmedik;eski günleri yad edemedik ve lezzetini alamadık yılların, paylaşmadan. Bir kötürüm hayat var damarlarımda...bir bencil zaman, beni hep kendine harcayan... Yine aynı düşleri görüyorum,ılık yaz gecelerinde, yine aynı kahvenin kokusunu alıyorum,cırcır böcekleri öterken ateş böcekleri süzülüyor ve bahçenin bir ucundaki derenin sesi karışırken diğer bütün seslere, ben karanlıkta aydınlıklar yaratmaya çabalıyorum.

Yine bir güzel görünce ah çekiyor musun? Yoksa güzeller mavi gözlü dilber gibi yok mu oldular? Mavi gözlü dilberden artık gül kokuları gelmediği gibi... Güzelim bayramların sıcaklığının, akrabaları ziyeretlerin, el öpmeye gitmelerin, yeni taşınan komşuya bir tas çorba ikram etmelerin, gelec ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Hayata dair Arzu ALTUN 9.08.2004

...Kentleşme arttıkça, aynı bölgede yaşayan insan kitlesi de artıyor. Nüfus arttıkça, insanlar bir o kadar da birbirlerinden uzaklşıyorlar. Köylerdeki, mahallelerdeki sıcaklıklar artık yerini bir merhabaya bile bırakmaz oluyor. Umursamazlıkla birlikte özgürlük adını verdiğimiz bir yalnızlık da kapımıza dayanıveriyor. Gerçek aşk, gerçek dostluk peyaz perdedeki yerini alıyor. Yüreğiniz titriyor ama yine de materyalist olgularınızdan daha gerçek, daha daimi kılamıyorsunuz onları.

Kılmak için bir çaba da sarfetmekten acizken nasıl olurda yüreğinizi diri tutabilme aşkıyla yanıp tutuşuyorsunuz? Canlı duvarlarla konuşuyorsunuz ama yanıt alamıyorsunuz. İşte o zaman inanmak ve inanmamak arasında bir yerlerde gidip geliyorsunuz. Ama ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Sevgiliye mektup Arzu ALTUN 9.08.2004

Aslında ilk düşündüğüm şey bu mektubu kendi el yazımla mı yoksa elektronik ortamda mı yazıp yazmayacağımdı.Aslına bakarsan henüz net bir karar vermiş olmamama rağmen kelimeler kendiliğinden variyetlerini sunmaya başladılar bile. Şimdi sen diyeceksin "Bu variyet kelimesi de nerden çıktı?" "Günlük hayatta kullanıyor musun?" ben de sana "Evet" diyeceğim.

Mümkün olduğunca farklı kelimeler kullanmaya çabalıyorum. Neredeyse aynı cümleleri kurduğumuz bütün bir gün, aynı kelimelerle daha da muttarit gelmez mi? (Muttarit:Tekdüze) Mektup, çünkü artık terkedilmiş bir alışkanlık.Zaman her ne kadar değişse , her ne kadar teknoloji gelişse ve bize yeni imkanlar ve de yeni kolaylıklar sunsa da "mektup" yazmak farklı, hoş, eski bir gelenek ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Diriliş Arzu ALTUN 9.08.2004

Eski sayfaları tekrar açtığınızda görürsünüz ki içinize işleyen bütün satırlar orada. Yüreğinize tekrar kazırken cümleleri, izlerinin silinmediğine tanık olursunuz. Gülüşünüze anlam katan bütün mazi o satırlarda, o anlarda saklıdır. Sizi siz yapan herşey... Aldığınız nefeslerin hakkını verirsiniz kendinizi bağışlayarak. Ellerinize Hint kınası koymak gibidir, bazı sezişler.

Öylesine gerçek, öylesine hoş, öylesine egzotik... Ve bindiğiniz al at, indiğinizde bir demet papatya oluverir. Sonra toprağa ekersiniz, bir avuç suyla. Hiç avuçlarınızla su içtiniz mi, pınardan? Hiç gözlerinizi kapatıp kavak ağaçlarının senfonisini dinlediniz mi? Peki ya söğüt ağaçlarını? Çok eskiden, sahaflar çarşısından aldığınız ama dilini bilmediğini ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Bir Yer Var Arzu ALTUN 9.08.2004

Bir yer var kafama koyduğum; çevresi söğüt,pelit ve daha bir çok ağaçla çevrili düz bir arazi. Şu an için çayır olarak kullanılıyor. Hemen tumpun altında bizim arazimiz var onun çevresini saran. Bizim çayırda pek gösterişli olmayan bir ceviz ağacı var. Onun dibinde oturup yediğiniz peynir ekmeğin tadı bir başkadır. Hayatınızda anımsamak istediğiniz güzel anılarınızın tekmili karşınıza çıkar. Orada unutmak istediklerinizi unutursunuz.

Güneşin batışı ayrı bir güzellik katar ekin tarlalarına ve çayırlara. O çayırı satın aldığım zaman her şey daha mükemmel olacak ve belki de asıl kimliğimi anımsayacağım. Yalnız kalmak istiyorum yalnızca orada. Kafamı dinlemek. Nefes alışlarımın dinginliğini duyumsamak.Ben var olmak istiyorum sa ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Kanımca Arzu ALTUN 9.08.2004

Guruba karşı dururken öylece, kendi ıssızlığımda, Üzüldüğümü sandım, batan güneş için, Raylarda yürüyüp son bulmasını beklediğim varlığım, Kanımca , yokluğundu, ben yokluğunu öldürmek istedim. Aniden farkedince soluduğumu, Nasıl yaşatabilirim seni içimde diye yeniden döndüm...

Korkmuştum karanlığından, dondurucu soğukluğundan, Oysa sıcaktı yüreğin de sen onu buz dağlarının ardına gizlemiştin, Canımı yakan, uzaklığındı benden çok kendine... Aşkı inkar edişindi, Bırakışındı hayatın ipini, çabalamadan vazgeçişindi elem veren yüreğime, Islak, sonu olmayan,karanlık bir yoldu yürüdüğün... Yalnızca yalandı inandıkların, yalnızca sonluydular gözbebeğinde sakladıkların... Irak, Ilık, hiç tanımadığım bir memleketsin, o memlekete esen ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Gün Işığı Arzu ALTUN 9.08.2004

Günün birinde mevsim değişir, düşünde çizdiğin resimler cennetin olur. Ve sen ak kanatlarınla bana ait semalarda süzülürsün usulca. Cennet renkli gözlerinde, altından ırmaklar akan ağaçlar zuhur eder. Ve ben gölgesinde o ağacın, bir süre, sessizce, bir başıma durulurum. Berraklaşırım usulca... Ve sen bana bakarken bütün evreni görebilirsin...

Kalemi elimden bıraktığımda, yazdıklarımın gerçek olmasını umdum. O an bile bir düş kurmaktan çekinmedim. Sanki yazdıklarımı yaşamaya başlıyor gibiydim. Ve sanki düş diye gerçek hayata dalıyordum. Sen o halde bir düştün gerçekte. Gerçeğe çok yakın bir düş... hem de fazlasıyla aykırı... Aynada kendim yerine seni görüyorum.Konuştuğumda kulaklarımda senin sesin yankılanıyor. Sen ey sevgil ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Bir Yer Var Arzu ALTUN 9.08.2004

Bir yer var kafama koyduğum; çevresi söğüt,pelit ve daha bir çok ağaçla çevrili düz bir arazi. Şu an için çayır olarak kullanılıyor. Hemen tumpun altında bizim arazimiz var onun çevresini saran. Bizim çayırda pek gösterişli olmayan bir ceviz ağacı var. Onun dibinde oturup yediğiniz peynir ekmeğin tadı bir başkadır. Hayatınızda anımsamak istediğiniz güzel anılarınızın tekmili karşınıza çıkar. Orada unutmak istediklerinizi unutursunuz.

Güneşin batışı ayrı bir güzellik katar ekin tarlalarına ve çayırlara. O çayırı satın aldığım zaman her şey daha mükemmel olacak ve belki de asıl kimliğimi anımsayacağım. Yalnız kalmak istiyorum yalnızca orada. Kafamı dinlemek. Nefes alışlarımın dinginliğini duyumsamak.Ben var olmak istiyorum sa ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Egomuza Dair Arzu ALTUN 9.08.2004

Zamanı geriye almak istediğimiz bazı anlar vardır. Değiştirmek istediğimiz bazı anılar. Bizi biz yapanın o anılar olduğunu hiç düşünmeden... Değiştirmek istediğimiz belki kendimizdir de biz bunu hiç ayna da görmeyiz. Yüreklerimizin ne kadar aydınlık olduğu konusunda tümceler sarfederken, çevremizin ne kadar karanlık olduğunu da görmemek için gözlerimizi kapatırız.

Yardım dilenen insanları eleştirmek, kendimizi eleştirmekten daha kolay olduğu için elimizi uzatmıyoruz. Elimizi uzatırken, farketmek endişesiyle hep uzaktan gidiyoruz, yardıma ihtiyacımız olduğu gerçeğini. Metropolit bir şehir yaşantısıyla birlikte ortaya çıkan yalnız insanlar gerçeğinden kendimizi sıyırmak istiyoruz. sorunun çözümünün önce sorunu anlamaktan geçt ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Yayla Arzu ALTUN 9.08.2004

Bir an gelir ve zaman, öyle can alıcı bir hal alır ki ağırlığı altında ezilirsin. Yazık edersin umuduna da yine el uzatmazsın aydınlığa. Yine de güneşe çıkmazsın. Hayatın dışarıda sürüp gittiğini düşünerek mahpus kılarsın ömrünü, kendi cehenemine. Sevilen,sayılan bir aydından alınan örneklerdir dilindeki. Her bir kelime artık sen, her bir sayfa artık ömründür.

Elinde okul yıllarından kalan bir kalem. Karalamaya başlarsın.İlk satırdan itibaren kendini. Kendi düşlerini. Alınabilecek feyizler vardır esen rüzgarda. Eğer ciğerlerine ulaşabilirse. Ve yaylada yediğin taze kaymak kokusu gibi nefistir kurt ulumalarına boğulan geceler. Uykun derin ve tatlıdır. Esen rüzgarın uğultusu kulaklarına çalınır.

....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Statülerimize Dair Arzu ALTUN 9.08.2004

Statülerimize Dair Duygularınızı ne denli sansürsüz kağıda aktarabilirsiniz. Düşünceleriniz ve yazdıklarınız ne ölçüde uyuşabilir. Farklı kültür anlayışlarından , sosyal statülerin getirdiği bir zorunluluktan kaynaklanan bir sansürü yaşıyoruz. Nedenlerini kendi kafamızda oluşturmuşuzdur mamafih sonuçların gizlenmesi ne denli talihsizlik.

Kazanılacak olan savaşların kaybedildiği bir meydanda hissedersiniz kendinizi ta ki davranışlarınız ruhunuzla ve duygularınızla özdeşleşene ve birinin birbirinden saklı eylemleri kalmayıncaya kadar. İki arada bir derede kaldğınız oldu mu hiç? İnandığınız bir olgudan emin olmadığınız, şüpheye düştüğünüz bir hayaliniz oldu mu? Herşeyi karşı taraftan bekleriz.Galiba insanoğlunun yapısında bu v ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Dostlarınız, kaybetmekten Arzu ALTUN 9.08.2004

Dostlarınız, kaybetmekten korktuğunuz dostlarınız vardır. Dilden çıkan ufak bir sözle yitireceğiniz büyük dostlarınız ve sevdikleriniz vardır. Ok yaya geri dönmediği gibi çıkan söz de dile geri dönmez. Gurur ile çekingenliğin ne ölçüde birbirni izleyen hatalar yaptığı ve fırsatların bu iki olgu yüzünden kaçırıldığı düşünülürse kayıplarımızın envanterinin ne yüksek meblağlarda olduğunu anlayabiliriz.

Yüksek erdem seviyesine ulaşmaya çaılşırken, dünyaya yapmak için geldiğinize inandığınız ideallerinize, gereğinden fazla önem veriyor ve sizi önemseyen herkesi kırdığınızın farkına çok geç varıyorsunuz. Sizin için önemli olan koordinatlarını belirlediğiniz zirveye ulaşmak olduğundan, insanlar kırılmış kırılmamış hiç önemli değil ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Kimliğimizin Bilincinde Olmak Arzu ALTUN 9.08.2004

İnsanoğlu nerden nereye gidiyor, hangi mesafeleri kat etmeye çalışıyor? Kimliğinin farkındalığını çoğu kez yaşamıyor. Ne olması gerektiğinin bilincinde değil. Bu bilince nasıl ulaşılacağı konusunda kafa yoranlar da çok fazla değil. Düşünür müsünüz? Evriminiz hakkında, kim olduğunuz, burada ne aradığınız,... Edison, neden yaşadı? O, bir amacı olduğunun farkındaydı, önemli biri olacaktı er ya da geç. Ne olması gerektiğini bilen insanlar farkındalardır ki, zaman bir hazine, karar vermek ve anımsamakta o hazinenin saklandığı sandığın anahtarıdır.

Öyle üzülürüm ki sokakta yüzlerce insanın amaçsız bir şekilde dolaştığını görünce. Gündelik amaçlar peşinde koşturuyor insanlar. Materyalist sisemin getirdiği ekonomik yükümlülükler ko ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Halklar Kendi Tarihlerini Beli Arzu ALTUN 9.08.2004

Halk kimdir? Yönetilen mi?_Yoksa kendini yöneten mi? Bu ne alakasız bir millet ki kendini acıların içinden ve barksızlıklardan kurtarmıyor.Bu nasıl bir millet ki sadece rütbelileri vicdanları acıyan. Egemenliğini baskı oluşturmakta kullanamayan halkların, milli egemenlikleri ellerinden alınmışdemek değil midir? Güvensizliğin had safhalarını aştığı, insanların artık tabiyetlerini değiştirmekte hiç tereddüt etmedikleri bir vicdanı kimin yarattığı değildir mühim olan. Önümüzdeki sorunu yaratanların cezalandırma gerekliliğine ait oluşan spekülasyonlardır.

Kaynak budur.Hukuk karmaşası yaratıp, geleceğini ellerine almaktan korkmak egemenlik midir? Anayasa millet için mi vardır? Yoksa devlet için mi? Milletsiz bir devlet olabilir ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
İyi ve Kötünün Göreceliliği Arzu ALTUN 9.08.2004

Adını hatırlayamadığım yazarlar olur fakat sözünü hatırlayamadığım olmaz.Eğer cümleler sizin cümlelerinizse...Hele hele sizin ruhunuzdansa akılcılığı ... Bütünüyle o yazar sizsinizdir.Yazıları da sizin yazılarınızdır. Bazen en trajik sonları yazıyorsanız kendinize, tiyatro salonlarında.Bazen de kahramanı siz oluyorsanız hayatınızın.Bence her oyunda baş rolü hak ediyorsunuzdur.Sonları iyi olmasa da oyunlarınızın,ağlatsa da salonlardaki onlarca seyirciyi, siz gülün... Gülmelisiniz , çünkü, mutlak bir başarı sergilemişsinizdir kendi sahnenizde. Siz duygularınızı ifadelendirmek adına alkışların karşısında değil, perde arksında ağlayın.

Bir 1789 masalını anlatırken çocuğunuza, kendisinin de farklı 89'lar yaşatabileceğini öğretin ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Düzyazı ve Şiir Arzu ALTUN 9.08.2004

Düzyazı Şiirin yuvasıdır.Kadri bilinmezdi şiirin düz yazı olmasaydı.Akılcılığı ve ruha verdiği imgesel hazlardan öte şiir kendinize baktığınız ve hayatınıza tuttuğunuz bir aynadan başka nedir ki? Şimdi ben şiirle düz yazının birbirlerine aşık oldukları o tekniği boşaltıyorum, derelerin denizlere dökülmesi gibi beyaz kilimlerime.Mutlu da ediyor.

Şiirsel düz yazıda, bir başka anlamlar yüklüyorum kelimelere, zarflara, edatlara... Bir makaleyi yarıda bırakmak bile eksiklik duygusu vermiyor.Kalanınıda içsel dünyamda tamamlıyorum.Yazıya dökülmese de bir yığın şiirim ve makalem var ruhumda, satırlarını istediğim zaman değiştirebileceğim

....
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Ömrümün Çınarı Arzu ALTUN 9.08.2004

Yüreğimden arada bir geçer seni aramak ömrümün çınarı anılar eskidikçe unutulur sanıyorsun fakat arkana bir baktığında dağ gibi olmuş.depremler oluyor içimde.eğriyi düzeltmekten vazgeçmem gerekiyor, biliyorum fakat alşkanlıkları terketmek zor.Tıpkı çiçeklerin sulanması zorunluluğu gibi... Aynı yolları yürürken hep yağmur yağıyor.Sel götürüyor her yanı.Trafikse yine aynı keşmekeş.Adımlarım seyrekleşiyor ve kafka'nın önünde duruyorum.

Ada çayı, Rize çayı... Seneler çok çabuk geçiyor.Daha dün, ölene kadar arkadaşlığına sahip olacağımı bilirdim.Yüreğim soğukluğundan her parçalanışında yalnızlığın, sen tek başına bende kalabalıktın. İçimin titrediği, İstanbul'un soğuk kış günlerinde, hayalinle demli çaylar içerdik ayasofya'ya kar ....

Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Bir Ben Var Arzu ALTUN 9.08.2004

Yüreğimi kül gibi denize serpmek istediğimi bilirim. Daha kolay ulaşabilsin diye derinlerine okyanusların. Ve daha kolay sevebilsin diye Dünya'yı. Zerrelerime kadar dağılmak her bir yana. Güney'den gelen rüzgarlarla savrulabilmek için bunca çaba.Ekin tarlalarında başakların rengini alabilmek için... Samimiyetle ifade etmek isterim ki çevremdeki insanlar ne kadar doğal olabiliyorsa bunu sezinliyor ve de aynı doğallığı ve samimiyeti yansıtıyorum karşımdaki kişiye. Her adıma karşılık bir adım...Anlatmak istediklerim daha kolay dökülüveriyor düşünce harmanımdan.

Platonik günler geçirmekten ne denli sıkıldığımı , biraz macera istediğimi yine de yeniliklerin bir nebze de olsa korkuttuğunu inkar etmiyorum. Günübirlik efkar dağıtma ....

[ İleri > ] [ 1 of 2 ]
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam